
Çeşm-i Bülbül ( Bülbülün gözü ), 18.yy’ın sonunda III. Selim’im Mevlevi dervişi Mehmet Dede’yi cam tekniklerini öğrenmek için Venedik’e göndermesi sonucunda ortaya çıkmış bir cam işleme sanatıdır.
Mehmet Dede opal cam tekniğini öğrendiği Venedik’ten dönüşte Beykoz’dada bir atölye açmış, Dede’nin Venedik’te öğrendiği " Filigrano " tekniğini geliştirilmesiyle “ çeşm-i bülbül “ ortaya çıkmıştır. Bu değerli ürünün imalatını yaygınlaştıran kişi ise Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’dır.
Çeşm-i Bülbül, yaratılışında kullanılan özel camcılık teknolojisinin yanı sıra, uzun işlemler ve yaratıcılık gerektiren bir üründür. Başlıca özelliği, ince ve renkli cam çubukların yüksek ısıda eriyip, su gibi olmuş camın içine yerleştirilmesidir. "Dönerek burulan" çizgiler, o cam formu biçimlendiren ustanın hünerini ve üslûbunu yansıtırlar.
Çeşm-i bülbül olarak adlandırılan ürünler arasında vazo, sürahi, şekerlik, kase ve tabak gibi formlar bulunur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87e%C5%9Fm-i_b%C3%BClb%C3%BCl
Mehmet Dede opal cam tekniğini öğrendiği Venedik’ten dönüşte Beykoz’dada bir atölye açmış, Dede’nin Venedik’te öğrendiği " Filigrano " tekniğini geliştirilmesiyle “ çeşm-i bülbül “ ortaya çıkmıştır. Bu değerli ürünün imalatını yaygınlaştıran kişi ise Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’dır.
Çeşm-i Bülbül, yaratılışında kullanılan özel camcılık teknolojisinin yanı sıra, uzun işlemler ve yaratıcılık gerektiren bir üründür. Başlıca özelliği, ince ve renkli cam çubukların yüksek ısıda eriyip, su gibi olmuş camın içine yerleştirilmesidir. "Dönerek burulan" çizgiler, o cam formu biçimlendiren ustanın hünerini ve üslûbunu yansıtırlar.
Çeşm-i bülbül olarak adlandırılan ürünler arasında vazo, sürahi, şekerlik, kase ve tabak gibi formlar bulunur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87e%C5%9Fm-i_b%C3%BClb%C3%BCl